2 Kasım 2010 Salı

Rüzgar Kesildi...


Rüzgar kesildi.

Kaptan “ Motoru çalıştırmalıyız “ dedi. Sözleşmiş gibi hepimiz birden “hayır” demişiz. Motoru çalıştırmak demek bir yere doğru gidiyor olmak demek ya, yine bir hedef koymak demek ya ? Belli ki o an herkes orada olmaktan o kadar mutluydu ki, kimse “bir yerlere” gitmeyi istemedi. Amaçsızca salınsın istedik tekne denizde. “Bırak “ dedik kaptana, nereye gittiğimizin önemi var mı ?

Yeni boşanmış bir arkadaşım “Evliyken sürekli bir yerlere yetişme telaşındaydık. Şimdi bakıyorum da yetişecek hiçbir yer yokmuş aslında” demişti geçenlerde bir sohbet sırasında. Vay be dedim içimden. Gerçekten de öyle olduğunu o söyleyince anladım.

Bazen durmak lazımmış, sadece durmak. Hiçbir şey yapmadan ve düşünmeden sadece durmak. Şimdi aklıma geldikçe bunu deniyorum. Tabii eninde sonunda herhangi bir düşünce takılıyor bir yerlere ister istemez ama hemen kovalıyorum dallanıp budaklanmasına izin vermeden. Ve buda beni kendi sesimi bulmaya yaklaştırıyor galiba. Bilmiyorum. Deniyorum. Bakalım ne olacak? Ama bir şey var söylemek istediğim. İnsan ilk anlarda kendi sesini duymaya başladığında önce rahatsız edebiliyor duydukları. Ama zamanla alışıyorsun.

Kolay değil 40 yıllık suskunluktan çıkıyorsun. Daha neler duyacağız bakalım ?

Sevgiyle kalın.

3 yorum:

  1. Bu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  2. Ve ne mutlu bize ki "kendi sesini" bizimle paylaşıyorsun, biz de senden öğreniyor, feyz alıyoruz.

    YanıtlaSil
  3. Ne güzel yazmışsın arkadaşım. İnsanın gerçekten kendi sesi var sadece derin bir şekilde dinlemek gerekiyor.

    YanıtlaSil