7 Kasım 2010 Pazar

İlk Adım

İnsan dostundan ne bekler ki? Sevilmeyi, olduğu gibi kabul edilmeyi, doğruyu yanlışı bildiği gibi söylemesini, hayatlarının kesiştiği noktaları keyifle geçirmeyi, her şeyin anlaşılmadığı zamanlarda bile karşıklı konuşmayı, birbirini dinlemeyi ve birlikte eğlenmeyi.. İş bu kadar basitken, yeni dostluklara yelken açmak bazen ne kadar zor oluyor.. Bir kez öğretmişler, belli bir yaştan sonra dostluk kurmak zordur diye.. O zaman yeniyi denememek ne kadar kolay oluyor. Halbuki, her güzel olan sey biraz emek gerektirmez mi ?

İşte bunları düşüne düşüne ortak yolculuğumuz için yola cıktım. İçimde bir kıpırtı, tatlı bir heyecan, “Acaba nasıl olacak?” diye düşünmeden edemiyordum. Bir yandan da endişe havuzu kendi kendine dolup boşalıyor.

Yüzüme kocaman bir gülümseme koyup, “Her şey güzel olacak” diye düşünerek bindim tekneye. Balıkçılıkta, güzel bir tabir vardır, “Attım ağzına, gitsin boğazına” diye. Bilinmeze yaptığım ilk adımlarda, iyi niyetlerimi kısaca kendime hatırlatmak için kullanırım.

Sonuç ortada :) Her şey o kadar hızlı ve kısaca oldu ki.. Bir iki kaçamak bakis, samimi bir kaç soru ve tedirgin verilen yanıtlar ama sonunda hep kocaman bir gülümseme.. Aslında yok birbirimizden farkımız.. Hepimizin istediği güzel bir tatil ve olursa sonrasında da devam eden dostluklar..

Çok daha fazlası oldu..

“Aman ne iyi etmişiz”.. “Aman pek güzel düşünmüşsün Burcucum”

Sevgiyle kalın..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder