5 Kasım 2010 Cuma

Kendi Bedeninde Mutlu Olmak

Yarın, Türkiye’de yaşayan yabancı bir arkadaşımın kırkıncı yaşgünü. Ailesinin ve yakın arkadaşlarının uzaklarda olduğunu bildiğimden, hediye açma zevkinden mahrum kalmasını istemedim. Burcu’nun geçen yıl benim için hazırlamış olduğu hediyenin çok benzerini ben de ona hazırladım, bir sürü ıvır zıvırı, “tecrübeli bir kırk yaş üstünden hayatta kalabilmek için önerilerle” birlikte koca bir paket yaparak götürdüm. Ivır zıvır derken, gerçekten ıvır zıvırı kasdediyorum: hayatta bolluk dilemesi için bir nar, sağlıklı beslenmesi için bir elma, nazar değmemesi için bir nazar boncuğu...arada bir-iki tane de kayda değer hediye.

Kahvelerimizi içerken 40 yaşında olmanın ona ne ifade ettiğini sordum. Üç-dört cümle söyledi ki en sonuncusu çok çarpıcıydı: KENDİ BEDENİNDE MUTLU OLMAK: “Gençken, hep daha farklı olmak isterdik, daha farklı birisi olmadığımız için üzülürdük. Şimdi ise olduğumuz kişiden memnun olmayı öğrendik ve mutsuzluklarımız sadece dış faktörlerden kaynaklanıyor.”

Kendimi düşündüm. Biraz farkla beraber, benim için de doğruydu bu. Kendi bedenimde mutlu olmayı öğrenmek ise hiç kolay olmamıştı.

Çocuk sahibi olduktan sonra, daha farklı birisi olma arzum azalmıştı ama içimdeki iyi kız ve kötü kız anlaşmazlık giderek artıyordu. İyi kız herkesle ve herşeyle uyum sağlayan yanımdı. Kötü kız ise gerçekte ne istediğimi sorgulatıp duruyordu. Büyüdükçe,yani iyi kızla kötü kızın çekişmeleri arttıkça, etrafıma verdiğim tepkiler daha sert olmaya başladı. Boşandım. Hayatımda verdiğim en zor karar oldu. Ama herşeyin de başı bu oldu.

Kötü kız ilk kez galip gelmişti. İyi kız ilk kez kötü kıza boyun eğmişti, “sen haklısın” diyebilmişti. Sonra yaşanması belki de kaçınılmaz olan süreç başladı. İyi kız, pek çok şeyi yakıp yıkmak zorunda kaldı. Yanlış yazmadım, yakıp yıkmak zorunda kalan IYI kızdı. Kötü kızın ise sadece bazı isteklerinden fedakarlık etmesi yeterli olmuştu. Ailemle ilk kez kavga ettim. İşimi bıraktım. Başta kendi ailem, daha sonra da işyerimdeki yöneticilerim ve iş arkadaşlarım tepkilerimi hep ve sadece boşanma sonrası mutsuzluk olarak yorumladılar. Oysa bendeki büyük değişikliğin nedenini fena halde ıskaladılar.

Bugün iyi kız ve kötü kız çok iyi arkadaş oldular. Her konuda anlaşıyor, el sıkışıyor ve ortaya çıkan sonuç nedeniyle de birbirlerini kutluyorlar. İyi kız iş aramaya başladı, kötü kız bu süreyi 3 farklı projeyle değerlendiriyor, para bile kazanıyor. İyi kız ailesiyle nasıl bir ilişki kuracağını öğrendi, kötü kız ise istemediklerini kırmadan söylemeyi.

İlk kez benim için insanlar bu kadar endişeleniyor (işim yok, kocam yok, ne yer ne içerim???) Oysa iİlk kez cildim bu sağlıklı, vazgeçtiklerim için ilk kez içim bu kadar huzurlu ve ilk kez kendimi bu kadar üretici hissediyorum. Ve ilk kez oğlum benim için bu kadar sık sevgi ifadeleri kullanıyor...okuduğu kitaptan ya da yapmakta olduğu legosundan başını kaldırıp onu doğurduğum için bana teşekkür ediyor...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder