Hiçbirimiz yazar değiliz, ancak
hepimizin hayalinde yazmak varmış! Ne zaman, nasıl, nerede derken, bu
blog sayesinde “yazar” olduk, bakın kendimizde ve bu blogda ne bulduk:
Burcu 40 yaşında, evli, 8 ve 10 yaşlarında biri kız biri erkek iki çocuk
sahibi. Eskinin finansçısı, sonranın girişimcisi, şimdinin yaşam ve kariyer
koçu. Hayatında değişen çok şey oldu, başta da kendisi. Değişmeyen ise; yaşama olan
sevgi ve tutkusu.
“Dönüşüm 2007’de başladı,
halen devam ediyor.Çok sordum, sorguladım. Cevapları hep içimde buldum. Adeta
sonu olmayan bir yolculuğa başladım; hep heyecanlı, kimi zaman sancılı, ancak umut,
inanç ve sevgi ile yol alıyorum. Herkesi, dümene geçip böyle bir yolculuğa
davet ediyorum.”
Ebru 37 yaşında. Kurumsal hayatta, pazarlama, finans ve strateji alanlarında çalıştı. Spor ve doğayı çok seviyor.
‘’Sevgi ile yaklaştıkça,
karşılaştığım zorlukların, endişelerin, çok daha kolay çözüldüğünü fark
ettim. Her geçen gün bu bakış
açımı daha da arttırmayı arzuluyorum.‘’
Güllü 39 yaşında, zip zip top, 2
Çıtırı - 6 ve 9 yaşlarında - ile yeni bir hayata yelken açıyor.
“İsteyince herşeyin mümkün olduğunu düşünüyor, ancak mümkün
kılamadıklarımı da ağırbaşlılıkla karşılamayı öğreniyorum...Sevmek ve sevilmek
istiyorum, tüm kullar gibi :)”
Jülide 39 yaşında, evli ve 10 yaşında bir oğlu var. Çok severek ve istekli bir şekilde İngiliz Dili ve Edebiyatı okuyup, konuyla ilgisi olmayan kurumsal ortamlarda satıştan tutun da, Halkla İlişkilere kadar türlü işlerle uğraştıktan sonra, bir gün aniden istifa mektubunu imzalatmaya çalışırken buldu kendini. Sonra mı ne oldu ?
"Kendimi buldum. 2007 yılında aldım elime gitarı ve o gün bu
gündür bırakmadım, bırakmaya da hiç niyetim yok. 40 yaşıma girdiğim bu
senede ne öğrendim biliyor musunuz ? Kafamda bana ait olmayan sesleri
susturmayı. Nasıl bir rahatlık, anlatamam. Artık bir tek sesin beni
yönlendirmesine izin veriyorum: Kendi sesimin. Ve herkesin kendi sesini
dinlemenin zevkini yaşayabilmesini diliyorum".
Özge 41 yaşında. İyi öğrenci, iyi çocuk. 9 yaşında bir erkek çocuk
annesi. Boşandı. İyi bir
çalışandı, herkesin “sakın yapma” uyarılarına rağmen ayrıldı işten. Hiç de
pişman değil. “Sakın yapma” diyenlerin hepsi de yanında şimdi. Bir karar
verecek: istediği işi bulamazsa kendi işini kuracak...
Sedef 36 yaşında. 11 aylık bir kız bebek annesi.
“Farkettim ki, içimde hep bir iyi kız varmış bir de kötü kız. İyi kız herşeyi
kabullenirken, kötü kız aslında
benim ne istediğimi sorgulatırmış. Kazanan maalesef hep iyi kız olurmuş. Son
yıllarım bu kızların saçsaça başbaşa kavgasıyla geçti. Uzlaşma yolunda kötü kız
sadece bir şeylerden vazgeçmek zorunda kaldı, iyi kız ise etrafı yakıp yıktı,
üzülen en çok da kendisi oldu. Şimdi çok iyi anlaşıyor, bütün kararları beraber
veriyorlar. Büyüdüler ve ikisi birlikte herşeyden tatmin alan, yakıp
yıktıklarına hiç üzülmeyen, mutlu bir kadın oldular.”
Sedef 36 yaşında. 11 aylık bir kız bebek annesi.
“Benim kelimelerim: sevmek, gülmek, güldürmek, merak etmek, konuşmak, dinlemek,
paylaşmak, okumak, yazmak, öğrenmek,
araştırmak. Gayemse: anlamak,
keyif almak, ve en önemlisi
anı yaşamak."
“Günün en karanlık anı
şafak sökmeden az öncedir – Victor Hugo”
Semin 39 yaşında, evli, 8 ve 1 yaşlarında biri kız biri erkek iki çocuk sahibi. Sosyolog, yapımcı, girişimci ... 13 senedir çocuklar ile ilgili projelere imza attı (TV programları, sosyal sorumluluk projeleri, websiteleri, oyun mekanları ...) Şimdi ise 10 sene önce tanıştığı yogada daha derinleşmeye karar verdi ve hayatına bir başka açıdan bakmaya başladı.
“Yeni bir dönem, yeni bir
heyecan ... Bu kez kendimi keşfediyorum! Bir yelkenlinin denizdeki akışı gibi
hayatımı akışına bıraktım ... anların tadını çıkarmaya, kalbimin sesini
dinlemeye başladım.”
Zeynep 43 yaşında. 3 kedili bir denizci, yelkenci, girişimci, mühendis…
“Yapılmamış projeler peşinde olmaktan heyecan duyuyorum, tekrardan
hoşlanmıyorum. Hayatı çok seviyorum, biraz geleni olduğu gibi, olanı geldiği
gibi kabul edip, yüksek yüksek hayallerimi adım adım gerçekleştirmek istiyorum…
Kısmet… Bakalım nereye varacağız, heyecanla bekliyorum.”