16 Aralık 2010 Perşembe

Oğlum dedi ki :


Oğlum dedi ki; “Anne, herkes neden bu kadar kötü ? “ Gözleri doluydu. Ağlamamaya çalışıyordu ama bir şeylere çok içerlemişti.

Belli ki, okulda bir şeyler olmuştu. Kendisini rahat hissedince anlatabileceğini söyleyip sarıldım ona.

“Anne beni oyunlarına almıyorlar bacağım yüzünden. Senin yüzünden hep yeniliyoruz diyorlar. Geçen senede ben bastonla gezerken” Efe biizii yakalayamaz” diye bağırıyorlardı. Bilmiyorlar mı yakalayamayacağımı zaten ?”

Oğlum bundan iki sene evvel ciddi sayılabilecek bir trafik kazası geçirdi. Çok güvenli sitemizin içinde bir arabayla çarpıştılar bisiklet sürerken. Hasar: Sol femur parçalı kırık, sağ bacak diz altında kırık, sağ el bileğinin 2 cm ilerisi kırık. Her ne kadar araç sürücüsü “ o bana” çarptı desede ben ısrarla çarpıştılar demek istiyorum ! Her yeri çok şükür iyileşti ama sol bacak kaynama esnasında dışarıya doğru açılı kaynadı yani şu anda bacak sağlam ama dışarıya doğru bombeli görünüyor ve tabii ki şu anda eskisi gibi koşamıyor.

Nasıl çocuklar yetiştiriyoruz acaba? Nasıl insanlar olacaklar büyüyünce ? Taş kalpli, acımasız, düşene bir de sen vur ! Bana dokunmayan yılan bin yaşasın ! Bana ne bana mı oldu ki ? Aman bizden uzak dursun ! Bize bir şey olmaz !

Ne öğrendim biliyor musunuz ? Her şey herkese eşit uzaklıkta dostlar ! Ve her şeyin ötesi de, berisi de sevgi. Bu çocuklar bu yaşta ruhsal anlamda nasıl besleniyorsa ? Benim oğlum 2 yaşındayken zar zor yürüyen anneannemin koluna girip ona yardım etmeye çalışıyordu. Neden biliyormusunuz ? Evdeki ortamında sevgi var, yardımlaşma var. Düşene bir de sen vur yerine bizde düşeni kaldır, bir de mümkünse koluna girip gideceği yere kadar götürüver bir zahmet var. Bizde “Severim yaratılanı yaratandan ötürü” var.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder