4 Aralık 2010 Cumartesi

Dantel Zaman

Fazlasıyla yoğun geçmiş bir haftanın yorgunluğunu yatakta gerinmelerle çıkartmaya çalıştığım, bir yandan da oğlum uyanmadan yapmam gerekenleri planladığım bu sabah, elimde Elif Şafak'ın yeni kitabı Firarperest, bakın ne buldum o kitabın içinde, 65.sayfada, Zamanla Yarışan Kadınlar isimli bölümde.
Yazının tamamını buraya almıyorum elbette. Ama bazı bölümleri kendim yazmış gibi hissettim, hiç de utanmadan aynı kelimelerle dile getirirdim ben de bölünmüşlüğümü diye düşündüm. Elif Şafak altız olarak doğmuş olmayı dilemiş. Bense hayattaki altı farklı rolümü, mümkünse teker teker yaşıyor olmayı dilemiştim.
Aşağıdaki sözler Elif Şafak'ın Zamanla Yarışan Kadınlar yazısından alıntılar. Size de tanıdık geliyor mu?
"(........)
Yapboz, 'puzzle' gibi bazı kadınların hayatı. Parçalar bir bütüne tamamlanıyor elbet, ama parçalı kalma hali hiç değişmiyor. Bazen kendimi aynı anda havada sekiz top çevirmeye çalışan bir akrobat gibi hissediyorum. Öyle zamanlar oluyor ki, toplar uyum içinde dönüyor, muazzam bir dengede, ahenkle. 'Vaybe' diyorum kendi kendime, 'aynı anda ne çok iş yapabiliyorum.' Öyle zamanlar oluyor ki, bütün toplar sözleşmiş gibi çıkıyor yörüngeden, hepsi paldır küldür kafama iniyor. Hiçbir şey beceremiyorum. Hiçbir şeyi tam yapamıyorum.
Aynı anda birden fazla yere yetişme, birden fazla insan olma hallerini erkekler tam olarak bilmiyor. Kadınlara has bir meziyet bu. Hem meziyet hem eziyet. En çok kadınlar bölünüyor. İş, ev, aile, birey, toplum...arasında. Kadın, çok kazanan bir iş kadını da olsa, daha mütevazi şartlarda yaşayan bir memur da olsa aynı bölünmüşlük duygusunu yaşıyor içinde. İşteyken aklımız evde, evdeyken aklımız işte. Sofraya konan yemeğin kalitesinden, dolapta diyet kola olup olmamasından kendimizi sorumlu tutuyoruz. Kadınlık karnelerimiz ellerimizde, ha bire kendimize not veriyoruz. Üstelik notumuz da kıt. 'Evi çekip çevirme: Orta. Temizlik ve titizlik: Orta. Düzenli ve planlı olma : Kırık'
(......)
Zaman yetmiyor bize. Adeta koşarcasına, bir yangından kendimizi kaçırırcasına, telaşla yaşıyoruz bazen. Aynı anda birden fazla kimliğe bürünüyoruz. Kadınların bir günü erkeklerin üç gününe denk belki de. Biz bir güne üç günün işini sıkıştırıyoruz. (...)
(......)
(......) Kimi alimler der ki: 'İnsanın zamanına 'zaman' deriz, Tanrı'nın zamanına ise 'dehr'.'
Peki biz kadınların zamansal bölünmüşlüğne ne ad vereceğiz? 'Dantel Zaman'. Çünkü el emeği göz nuru dantel dantel örüyoruz zamanı, arada bazı ilmikleri kaçırsak bile..."

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder