25 Ocak 2011 Salı

Hayal Peşinde Koşmayı Bırak Kızım


“Ay n’olucak bu çocuğun hali, hayal dünyasında yaşıyor !” Bu lafı kaç kişi duymuştur acaba ebeveynlerinden ?

Korsan olmak isterdim çocukken, anne, doktor yada gelin olmak isteyen diğer kız arkadaşlarımın aksine. Tahtadan kılıçlar yapardım kendime. Şüpheyle bakarlardı bana onlar bile. Kalıpların dışında bir şeydi çünkü. Hayal kurarken bile kalıplı kuruyoruz ya çünkü. Sonra motorla dünyayı dolaşmayı hayal ettim. Motor mu ? Dünyayı dolaşmak, hem de kız başıma. Allah muhafaza ! Öyle şeyler sokma aklına. Onun yerine bisikletle mahallede dolaştık durduk dolap beygiri gibi.

Ben hayal dünyası oldukça renkli bir çocuktum. Kendime dünyalar kurar ve o dünyalara sıkça gider gelirdim. Gidişlerim kendi rızamla, dönüşlerim annemin “ kızım geri dön her neredeysen ” uyarısıyla olurdu. Ve her geri dönüşüm beni o rengarenk hayal dünyamdan uzaklaştırdı, zamanla yollar kapandı. Hayal kurmayı bırakmalıydım çünkü hayal kurmak karın doyurmaz yada sana iyi bir koca getirmezdi. Bende öğretilmiş, herkes tarafından bilinen güvenli hayaller kurmaya başladım, toplum tarafından onaylanmış, uygun görülen hayaller; ev, iş, araba, koca, vs...

Bıraktım hayal kurmayı. Okudum, çalıştım, evlendim, çalıştım, çocuk doğurdum, çalıştım...çalıştım... Bir şekilde hayallere(!) ulaşıldı. E peki sonra ? Sonra bu çarkın dönüş hızını biraz yavaşlatmaya karar verdim. Yeniden hayal kurmaya başladım. Dünyalar yarattım kendime. Başka başka karakterler oldum o dünyalarda, belkide kendim oldum. Nefes almaya başladım yeniden.

Hayal kurmayı bırakmak renklerden vazgeçmek gibi bir şey. İnsan hayatında renk olmadan yaşayabilir mi ?

Ben yeniden hayal kurmaya 39 yaşımda başladım. Çok uzun zaman önce ertelediğim hayallerimin peşinden koşmaya başladım. Haliyle biraz kondisyon eksikliği yaşıyorum ! Geç mi kaldım ? Bilmiyorum ama denemeden kim bilebilir ?

1 yorum: